Eğitim-İş Sendikası, 2022-2023 eğitim-öğretim yılının bitiminde, yıl sonu eğitim değerlendirmesini yayımladı. Değerlendirmede meslek okullarının “acı tablosu” gözler önüne serildi.
Değerlendirmenin meslek okullarını kapsayan bölümünde, MEB’in söz konusu okulları “öğrencileri sermayeye çocuk işçi olarak sunmak zanneden” anlayışla yönetildiği vurgulandı. Bu bağlamda bu okullarda eğitiminden ziyade öğretmen ve öğrencilerin “seri üretime” zorlandığı belirtilirken okulların ihalelere girdiği de kaydedildi.
SERMAYEYE 13 MİLYON!
Konuya ilişkin Cumhuriyet’e konuşan Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, “AKP mesleki eğitimi yerle bir ederek okulları iş ve işçi bulma kurumuna şekillendirdi. Buralar milli eğitim sistemimizin bir alanı olmaktan çıkarıldı ve sömürü düzeyinin yüksek, gizli ekonomi modeline dönüştü” dedi.
(Kadem Özbay)
Özbay, okulların aldıkları ihaleleri başka şirketlere satarak komisyon aldığını aktararak “MESEM’ler çocuk işçi çalıştırmak ve MEB’in kaynaklarını sermayeye aktarmada yepyeni bir sektör oluşturdu. Bu yolla bazı şirketlere çocuklar haftanın 4-5 günü işçi olarak yollanırken bazı şirketlerdeki yetişkin çalışanlar da MESEM’e geçirilerek maaşları MEB bütçesinden sağlanıyor. Bu konuya en çarpcı örnek, tek bir okuldan bir giyim firmasına bir ayda 13 milyon 430 bin lira kazandırılmasıdır” diye konuştu.
‘ÇOCUK İŞÇİ GİBİ ÇALIŞIYORLAR’
Eğitimci Nurcan Korkmaz ise MESEM’lerde yaklaşık 1 milyon 400 bin öğrencinin okuduğunu anımsatarak “Bunlar tamamen çocuk işçi olarak çalışıyor. Buralarda eğitim tamamen bitmiş durumda” dedi.
Korkmaz, çalışan çocukların maaşlarının ve sigortalarının devlet tarafından karşılandığı bilgisini vererek dedi.
MEB tarafından anadolu liselerine çocukların mesleki eğitime yönlendirilmesiyle ilgili yazılar paylaşıldığını aktaran Korkmaz, “Eğitim bir taraftan dinselleştirilirken bir taraftan da piyasalaştırılıyor” ifadelerini kullandı.
