Sarcoptes scabiei’nin neden olduğu, deride kaşıntı ile seyreden ve bulaşıcı bir hastalık olan uyuz, tüm yaş gruplarında görülebiliyor.
Uyuz hastalığının önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirten İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi’nden Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Nurten Elkin, “Özellikle okul, yurt ve bakımevleri gibi toplu yaşanan yerlerde daha sık görülüyor. Hastalık kişiden kişiye 15-20 dakikalık yakın temasla bulaştığı gibi; aynı yastık, yorgan, çarşaf ve ortak giysilerin kullanımı da büyük bir risk faktörüdür” diye konuştu.
“KİŞİSEL EŞYALAR KESİNLİKLE ORTAK KULLANILMAMALI”
Dr. Öğr. Üyesi Elkin, “Uyuz çoğu zaman, egzama başta olmak üzere mantar enfeksiyonları, böcek ısırıkları ve kıl kökü iltihaplanmaları gibi pek çok deri hastalığı ile karıştırılabildiği için tanısı gecikebiliyor. Uyuzu ayırt edebilmek için özellikle geceleri olan ve sıcakla artan kaşıntının tanımlanması önemlidir. Kaşıntılar daha çok el ve ayak parmakları arası, bilekler, koltuk altı, göbek deliği çevresi, bel, meme ucu ve kasık bölgesi gibi deri kıvrımlarında görülmektedir. Bulaşma, yakın temasla olur. Özellikle toplu taşımada, kalabalık ortamlarda hijyene dikkat edilmeli. Havlu, nevresim, iç çamaşırı gibi kişisel eşyalar kesinlikle ortak kullanılmamalı” ifadelerini kullandı.
“İLAÇ TEDAVİSİ VE BERABERİNDE HİJYEN ÖNLEMLERİNİN ALINMASI GEREKİYOR”
Uyuz hastalığının mutlaka medikal tedavi gerektirdiğini ifade eden Dr. Elkin, “Uyuz hastalığı kendiliğinden iyileşen veya geçen bir hastalık değil. İlaç tedavisi ve beraberinde hijyen önlemlerinin alınması gerekiyor. Hijyen önlemlerinin alınmadığı durumlarda da tedavi yetersiz kalabilir ve hastalık tablosu tekrarlayabilir. İlaç tedavisine başlandıktan sonra son 3 gün içinde giyilen giysiler, yastık-yorgan kılıfları, ayakkabılar gibi deri ile temas eden her şey 3 gün süre ile plastik bir torbaya konup, ağzı kapatılarak havasız kalması sağlanmalı ya da en az 60 derece sıcaklıkta yıkanmalı” dedi.
“BİLİMSEL KANITA DAYANMAYAN UYGULAMALARDAN UZAK DURULMALI”
Tedavide hekim onayı olmadan herhangi bir uygulamadan kaçınmak gerektiğini de ifade eden Dr. Elkin, “Bilimsel kanıta dayanmayan çamaşır suyu, karbonat, sirke ve kül gibi bazı karışımların uygulanması tedavide etkili olmayacağı gibi bazı alerjik ya da egzamatöz lezyonların gelişimine neden olabilir ve bu arada da hastalığın bulaştırıcılığı devam edecektir. Uyuz hastalığında uygulanan tedaviyle genellikle birkaç gün içinde semptomlar hafifliyor ve hastalığın iyileşme durumu görülüyor ancak ciltteki kaşıntı ve tahriş bazen daha uzun sürebiliyor. Uyuz hastalığının tedavi edilmediği durumlarda enfeksiyon ilerleyebilir ve semptomlar kötüleşebilir. Ayrıca, enfekte kişilerden başkalarına da bulaşabilir, bu nedenle tedavi büyük önem taşıyor” diye konuştu.