Konya’da, Metin ile Necla Büyükşen çiftinin av tüfeğiyle öldürülmesine ilişkin 3’ü tutuklu 4 sanıkla ilgili verilen kararın gerekçesi açıklandı.
Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesince hazırlanan gerekçeli kararda, sanıkların savunmalarında olayı inkar ettikleri belirtilerek, Necla ve Metin Büyükşen’in kızları Fatma Büşra Büyükşen’in sanık Ertuğrul Çelik’i eylemi gerçekleştiren kişi olarak kesin ve net şekilde teşhis ettiği vurgulandı.
Sanık Çelik’in Esra Taş ve Abdullah Başdemir’in azmettirmesi sonucu eylemi gerçekleştirdiği, sanıklar Esra Taş ve Abdullah Başdemir’in hayatın olağan akışına uymayacak şekilde tedirgin hareketleri olduğu aktarılan kararda, bizzat olayı gerçekleştirdiklerine dair konuşmalar olmasa da araştırılmalarını, öldürme olayıyla ilişkilendirmeleri, bu konuda araştırma ve konuşma yapmalarının da hayatın olağan akışına uymadığı belirtildi.
Kararda, “Tanık Hatice Nur Bozkaya’nın aşamalarda değişmeyecek şekilde, olay günü akşamı, Abdullah’ın Esra’ya hitaben Hüseyin’in ailesini kastederek ‘Artık seni tehdit edemezler, adamlarımı gönderdim, için rahat olsun ben onları öldürttüm.’ şeklinde sözler söylediği, Esra’nın da buna karşılık olarak sanık Abdullah’a şaka yollu ‘Sen aslansın yaparsın.’ dediği şeklindeki beyanlarında ısrar ettiği, tanık Hatice’nin sanık Esra ve Abdullah aleyhine beyanda bulunmasını gerektirir bir nedenin bulunmadığı anlaşılmıştır.” ifadesine yer verildi.
Sanık Çelik’in olay günü yakalanmamak amacıyla telefonunu yanına almadığı, İsmil ve Apa arasındaki mesafenin hesaplandığı, sanığın eylemden sonra tesise gidebilmesi için yeterli zamanının olduğunun anlaşıldığı bildirildi.
Kararda, şu detaylar yer aldı:
“Sanıklar Esra ve Abdullah’ın azmettirmesi sonucu sanık Ertuğrul’un, Hüseyin K’nin ailesini öldürmek isterken evlerin ve sokakların birbirine çok benzediği İsmil Mahallesi’nde maktuller Metin ve Necla Büyükşen’i öldürmesi suretiyle sanık Ertuğrul’un üzerine atılı kasten öldürme suçunu, sanıklar Abdullah ve Esra’nın kasten öldürmeye azmettirdikleri ve bu suretle kasten öldürme suçunu işledikleri, hedefte sapma olması nedeniyle tasarlama şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla, yine sanık Ertuğrul’un söz konusu öldürme eylemini gerçekleştirirken maske takmak suretiyle, elinde silahla ve cebren maktullerin konutlarına girdiğinden, üzerine atılı silahla ve kendisini tanınmayacak bir hale koymak suretiyle, cebren, gece vakti konut dokunulmazlığını ihlal etme suçunu işlediği, yine sanıklar Abdullah ve Esra’nın sanık Ertuğrul’u bu suça da azmettirmek suretiyle silahla ve kendisini tanınmayacak bir hale koymak suretiyle, cebren, gece vakti konut dokunulmazlığını ihlal etme suçunu işledikleri, sanık Ertuğrul’un öldürme eylemi sırasında evde bulunan katılan Fatma Büşra Büyükşen’i silahla yaraladığı anlaşılmakla, sanıkların açıklandığı şekilde belirtilen suçlardan mahkumiyetlerine karar verilerek hüküm tesis edilmiştir.”
Olayın geçmişi
Merkez Karatay ilçesi İsmil Mahallesi’nde 3 Eylül 2018’de evlerinde maskeli bir kişi tarafından av tüfeğiyle vurulan Metin (55) ile eşi Necla Büyükşen (54) hayatını kaybetmiş, pencereden atlayıp kaçan kızları yaralanmıştı.
Olaya ilişkin Esra Taş, Abdullah Başdemir, Mustafa Okşen, Ertuğrul Çelik, Zekeriya O, Afganistan uyruklu A.U. tutuklanmış, bir süre sonra A.U. ile Zekeriya O. adli kontrol şartıyla tahliye edilmiş, A.U. hakkında takipsizlik kararı verilmişti.
Tutuklu sanıklardan Mustafa Okşen ise cezaevinde rahatsızlanıp kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmişti.
İddianamede, sanıklardan Ertuğrul Çelik, Abdullah Başdemir ve Esra Taş’ın 2’şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapsi, evi katil zanlısına tarif eden Zekeriya O’nun ise “tasarlayarak adam öldürmeye yardım etme” suçundan 2 kez 20 yıla kadar hapsi istenmişti.
Çelik’e 5 Mayıs’ta görülen karar duruşmasında, Metin ile Necla Büyükşen çiftine yönelik eyleminden dolayı “kasten adam öldürme” suçundan 2 kez müebbet hapis, “konut dokunulmazlığı ihlali” suçundan 4 yıl, Büşra Büyükşen’e karşı yaralama suçundan 9 ay hapis cezası, Abdullah Başdemir ve Esra Taş’a da “suça azmettirme” ve “kasten adam öldürme” suçlardan 2’şer kez müebbet hapis ile “konut dokunulmazlığı ihlali” suçundan 4 yıl hapis cezası verilmişti.
Tutuksuz yargılanan Zekeriya O. ise delil yetersizliğinden berat etmişti.
