Halk TV yazarı İsmail Saymaz, polis memuru Şeyda Yılmaz‘ın şehit edilmesine yol açan olayın arka planını ve ihmalleri ele aldı. Saymaz, olayın faili olan Yunus Emre Geçti‘nin sadece Yılmaz’ı şehit etmekle kalmayıp, aynı zamanda polis memuru Kürşat Hakkı Sarıtepe‘yi ve kendi annesi Pınar Geçti‘yi de yaraladığını belirtti. Anne Pınar Geçti’nin, oğlunu defalarca ihbar ettiğini ve yetkililere “26 suçtan kaydı varsa niye devlet bunu götürmedi?” diyerek sitem ettiğini aktardı.
Saymaz, Pınar Geçti’nin en son 19 Temmuz 2024’te Aile İçi ve Kadına Şiddetle Mücadele Büro Amirliği’ne giderek oğlunu şikayet ettiğini yazdı. İfadesinde, oğlunun madde bağımlısı olduğunu, öfke kontrolü olmadığını ve can güvenliğinin bulunmadığını belirttiğini dile getirdi. Ayrıca, savcılığın daha önce Yunus Emre Geçti’nin tedavi edilmesini istediğini ancak bu talebin sonucunun bilinmediğini ifade etti.
Olayın yaşandığı gün, Yunus Emre Geçti’nin motosiklet hırsızlığından gözaltına alındığını ve annesinin getirdiği yemek sırasında karakolun avlu duvarından atlayarak firar ettiğini anlattı. Saymaz, Geçti’nin kendisini yakalamaya çalışan polis memurlarından Sarıtepe’nin silahını alarak rastgele ateş açtığını ve bu esnada polis memuru Şeyda Yılmaz’ın şehit olduğunu aktardı. İsmail Saymaz’a göre, yetkililerin zincirleme ihmalleri olmasaydı bu cinayet yaşanmayabilirdi.
“Yunus Emre Geçti, yalnızca polis Şeyda Yılmaz’ı şehit etmedi. O gece, silahını aldığı polis Kürşat Hakkı Sarıtepe’yi sağ elinden ve sol kalçasından, annesi Pınar’ı ise sağ topuğundan ve sağ baldırından vurdu.
Pınar Geçti, cinayet sonrası verdiği demeçte, oğlunu defalarca ihbar ve şikayet ettiğini belirterek, şunları söyledi:
“26 suçtan kaydı varsa niye devlet bunu götürmedi? Niye düne kadar elini kolunu salladı? O kadar devlete yalvardım, karakollara gittim. Bu çocuk madde bağımlısı, bu çocuk madde satıyor, bu çocuk madde kullanıyor. Bunların hepsini söyledim. Çocuğumun yerini söyledim, buldurdum.”
Pınar Geçti, doğru söylüyor.
Geçti, en son 19 Temmuz 2024’te Aile İçi ve Kadına Şiddetle Mücadele Büro Amirliği’nde, oğlu aleyhine verdiği ifade verdi.
İfadenin saati 04.07.
Yani, sabaha karşı alınmış…”
Yazının tamamını okumak için .
|
“Mustafa Kemal çağırdı, geldik”; Kayıp bir kuşağın hikâyesi ‘Mübadele
|
