Hakan KAYA
Şahintepe Halk Dayanışması’nın çağrısıyla AKP’li Başakşehir Belediyesi önünde bir araya gelen Şahintepeliler, mahallelerinin rezerv alan kapsamından çıkarılması için eylem yaptı. Şahintepe Halk Dayanışması tarafından yapılan açıklamada, “Bu mahalleyi biz inşa ettik, yaşanacak yer haline biz getirdik. Biz 40 yıldır bu mahalledeyiz hiçbir yere gitmiyoruz Üzerinde on binlerce yoksul emekçinin yaşadığı mahallemiz ‘rezerv alan’ olmaktan çıkartılsın diyoruz” denildi.
Şahintepe Halk Dayanışması’nın çağırısıyla AKP’li Başakşehir Belediyesi önünde bir araya gelen Şahintepeliler, rezerv alan kapsamına alınan mahallelerinin bu kapsamdan çıkarılması için ses yükseltti. Mahalleliler, “Deprem bahanesiyle rantsal dönüşümü kabul etmiyoruz”, “Rezerv alanı oldu rant alanı”, “Mahalleme dokunma”, “Direne direne kazanacağız” pankartları açtı. Şahintepe Halk Dayanışması tarafından yapılan açıklamada, Başakşehir Belediyesi’ne dava açıp, yürütmeyi durdurma ve iptal kararı almalarına rağmen belediyenin kararı meclisten aynen geçirdiği belirtilerek, “Bizler, Başakşehir Belediyesi’nin bu tutumunu rantsal dönüşümde ısrar olarak tanımlıyoruz. Bu usulsüzlükten vazgeçmesi için uyarıyoruz. Muhalefetteki meclis üyelerinin itirazlarına rağmen Başakşehir Belediyesi Meclisi’ni dingonun ahırına döndüren anlayışa karşı bugün burada olduğumuzu hatırlatıyoruz” ifadeleri kullanıldı.
“MAHALLEMİZ REZERV ALAN OLMAKTAN ÇIKARILSIN”
Açıklamada, Şahintepe Mahallesi’nin, rezerv alan yasası olarak bilinen 6306 sayılı yasanın yürürlüğe girmesinden 5 ay sonra, 8 Eylül 2012’de Bakanlık “Olur”u ile rezerv yapı alanı olarak kararlaştırıldığı anımsatıldı. Açıklamada, “Yasa yürürlüğe girdiğinde ‘rezerv yapı alanı’ tanımında ‘yeni yerleşim alanı olarak kullanılmak üzere’ ibaresi mevcuttu. Mahallemiz, üzerinde yaşayan 10 binlerce insana rağmen, yerleşim alanı sayılmayarak ‘rezerv alan’ ilan edildi. Bu karara göre bakanlığın bu dönüşüm sürecinde olağanüstü yetkileri vardır. Bakanlık ise bu yetkileri, örneğin; polis zoruyla sabahın köründe ev yıkma yetkisini belediyeyle paylaşmaktadır. Belediye ise bunu Başakkent AŞ ile… Böylece zincirleme şekilde mahallemize saldırmaktadırlar. Bu nedenlerle; üzerinde on binlerce yoksul emekçinin yaşadığı mahallemiz ‘rezerv alan’ olmaktan çıkartılsın diyoruz” denildi.
“2020 İMAR UYGULAMASIYLA BİRLİKTE RANTSAL DÖNÜŞÜMÜN ÖNÜ AÇILDI”
2020’de mahalle için hazırlanan imar uygulaması ile rantsal dönüşümün son hazırlığı da tamamlandığına dikkat çekilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Başakşehir Belediyesi, 2020 imar uygulamasıyla birlikte rantsal dönüşümün önünü açmıştır. ve mecliste aldığı kararlarla mahallemizdeki 36 adada bakanlığın dönüşüm yetkilerini Başakkent AŞ’ye devretmiştir. Bizler Başakşehir Belediyesi’nin bütün yetki devirlerine dava açtık; yürütmeyi durdurma ve iptal kararları aldık. Buna rağmen aynı adaların dönüşüm yetkileri meclisten tekrar geçirildi. Hem de hiçbir madde değiştirilmeden. Bizler, Başakşehir Belediyesi’nin bu tutumunu rantsal dönüşümde ısrar olarak tanımlıyoruz. Bu usulsüzlükten vazgeçmesi için uyarıyoruz. Muhalefetteki meclis üyelerinin itirazlarına rağmen Başakşehir Belediyesi meclisini dingonun ahırına döndüren anlayışa karşı bugün burada olduğumuzu hatırlatıyoruz. Bunu nedenlerle; Başakkent AŞ’ye verilen yetkiler iptal edilsin diyoruz.”
“KANAL İSTANBUL’UN PLANLARI İPTAL EDİLSİN”
Mahallenin büyük bir kısmının Kanal İstanbul güzergahında, Kanal İstanbul’un yeşil alanı olarak ilan edildiği belirtilen açıklamada, “2022’nin Ocak ayında yapılan imar uygulamasıyla bu bölgede oturan komşularımız Arnavutköy Hacımaşlı’ya sürgün edilmek istendi. Açtığımız davalarda, mahkemeler “Çevre Şehircilik Bakanlığı yeni bir uygulama hazırlığındadır” demesine rağmen bu imar uygulaması halen askıya çıkmamıştır. Gerçekleştirilmesi; doğanın katliamı, bizim ise mahalleden sürgün edilmemiz anlamına gelen bu projeye karşı mahalle halkı olarak bir aradalığımız devam etmektedir. Bizler; hem Kanal İstanbul’un planlarının iptal edilmesini hem de bizim Hacımaşlı’ya sürgünümüzü öngören 2022 Ocak ayı imar uygulamasının iptal edilmesini istiyoruz” denildi.